Mektub 230

Sayfa 165

bir çekinmek ve nûrlardan kaçınmak cihetiyle abone usûlüyle, hem ucuz verilmemek, tâ kıymetini takdîr etmeyenlerin ellerine düşmesin, hem büyük masraflara girmemek, hem temkînli ve ihtiyâtlı bulunmak ve hürriyetçilerin nûrun neşrinde yardımlarını ve himâyelerini elde etmek lâzım geliyor.

Sâniyen: Ben bu sene çok zayıfım ve zehirlenmeden teessürâtım ve teellümâtım ziyâdeleşmiş. Ve buranın havasıyla imtizâc edemediğimden hasta oluyorum. Bu pek çok kıymetdâr Ramazân-ı Şerîfte çalışmama makbûl duâlarınızla yardım etmenize çok ihtiyâcım var. Ve derim: Ya Rab, bu Ramazân’daki Leyle-i Kadri nûr şâkirdleri hakkında bin ay kadar hayırlı yap. Ve Ramazân’ın her bir gününü onlara bin gün ve her geceyi bin gece kadar sevâblı ve fazîletli eyle. Âmîn Âmîn. Umûma selâm

اَلْبَاق۪ي هُوَ الْبَاق۪ي

Kardeşiniz

Saîdü’n-Nûrsî

[230]

بِاسْمِه۪ سُبْحَانَهُ

اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُٓ اَبَدًا دَٓائِمًا

Azîz, Sıddîk kardeşlerim,

Evvelâ: Tekrâr mübârek Ramazân’ınızı tebrîk ederiz. Sâniyen: İki kahraman kardeşin (Rüştü, Burhân) ve Mu‘cizât-ı Ahmediye’de yedi çocuğun bir cihette bir sekizincisi

Sayfa 166

hükmüne geçen Süleymân Rüştü’nün mübârek kerîmesinin makine ile Zülfikār-ı Mu‘cizât’a çalışmasını ve Husrev ve Tâhirî’nin şîrîn ve dikkatli yazılarını teksîr etmeyi fedâkârâne deruhde etmelerini bütün rûh u cânımızla onları tebrîk ederek, şimdiye kadar pek fevkalâde nûrlara ettikleri kıymetdâr ve meyvedâr sâbık hizmetlerine karşı, Risâle-i Nûr hesabına binler Mâşâallâh ve Bârekâllah ve Veffakakümullâh deriz. (Hâşiye)

اَلْبَاق۪ي هُوَ الْبَاق۪ي

Umûma selâm ve duâ ve istid‘â eden bir parça râhatsız kardeşiniz

Saîdü’n-Nûrsî

Hâşiye: Latîf bir tevâfuktur ki, bir aydan beri burada hiç yağmur gelmiyordu ve kalbimiz dahi ma‘lûm taarruzdan Nûrculara gelen fütûrdan ağlıyordu. Birden Husrev’in iki gün evvel makine müjdesi ve Nazîf’in bugün tafsîlli mektûbu ve makinenin yazısının numûnesi elime verildiği aynı zamanda ve bana hizmet edenler Eskişehir ezân-ı Muhammedî’yi okumaya başlamış ve ma‘lûm çavuşa bana ihânet için emr-i cebrî veren adam tokat yediğini dedikleri aynı vakitte, rahmet yağmuruyla çoktan ağlayan mahzûn kalblerimizin büyük ferahlarına ve sevinç ve inşirâhlarına tam tamına tevâfuku ve tetâbuku, İnşâallâh bir fâl-i hayırdır.

Sayfa 167

(231)

Aşağıya yazılan parçayı mübârek Üstâdımız Emirdağı’nda Ceylan’a yazmış. Ceylan da berây-ı ma‘lûmât bize göndermiş. Biz de Lâhikalarımıza kaydederek size gönderiyoruz.

Ceylan, Nazîf’e yaz ki: Bin veya beş yüz nüsha yeter. Fazla olsa şimdilik münâsib değil. Hem Isparta’da aynen beş yüz nüsha makine ile yazmaya başlamışlar. Hem Husrev ve Tâhirî gibi zâtların kuvvetli ve dikkatli ve güzel kalemleri İnebolu’ya gelemez. Isparta muhîtinde nûrların tashîhli nüshaları ve çok dikkatli şâkirdleri var. Herhâlde meşveretle ve teennî ile hareket etmek ve çoklukla değil, belki sıhhatli ve yanlışsız olmasına ehemmiyet vermek lâzımdır.

س٭ع

*

* *

Lâhika’ya; Husrev’in mektûbudur.

(232)

بِاسْمِه۪ سُبْحَانَهُ

وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِه۪

اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُٓ اَبَدًا دَٓائِمًا

Çok Azîz, çok Mübârek, çok Kıymetdâr, çok Sevgili Üstâdımız Efendimiz Hazretleri,

Arz-ı ta‘zîmât ve takdîm-i ihtirâmât ile hâtır-ı şerîflerinizi suâl eder, sıhhat ve

Emirdağ Lahikası - 2
  • bir çekinmek ve nûrlardan kaçınmak cihetiyle abone usûlüyle, hem ucuz verilmemek, tâ kıymetini takdîr etmeyenlerin ellerine düşmesin, hem büyük masraflara girmemek, hem temkînli ve ihtiyâtlı bulunmak ve hürriyetçilerin nûrun neşrinde yardımlarını ve himâyelerini elde etmek lâzım geliyor.

    Sâniyen: Ben bu sene çok zayıfım ve zehirlenmeden teessürâtım ve teellümâtım ziyâdeleşmiş. Ve buranın havasıyla imtizâc edemediğimden hasta oluyorum. Bu pek çok kıymetdâr Ramazân-ı Şerîfte çalışmama makbûl duâlarınızla yardım etmenize çok ihtiyâcım var. Ve derim: Ya Rab, bu Ramazân’daki Leyle-i Kadri nûr şâkirdleri hakkında bin ay kadar hayırlı yap. Ve Ramazân’ın her bir gününü onlara bin gün ve her geceyi bin gece kadar sevâblı ve fazîletli eyle. Âmîn Âmîn. Umûma selâm

    اَلْبَاق۪ي هُوَ الْبَاق۪ي

    Kardeşiniz

    Saîdü’n-Nûrsî

    [230]

    بِاسْمِه۪ سُبْحَانَهُ

    اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُٓ اَبَدًا دَٓائِمًا

    Azîz, Sıddîk kardeşlerim,

    Evvelâ: Tekrâr mübârek Ramazân’ınızı tebrîk ederiz. Sâniyen: İki kahraman kardeşin (Rüştü, Burhân) ve Mu‘cizât-ı Ahmediye’de yedi çocuğun bir cihette bir sekizincisi

Item 1 of 3