Sayfa 104

[55]

بِاسْمِه۪ سُبْحَانَهُ

وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِه۪

اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ بِعَدَدِ حَاصِلِ ضَرْبِ حُرُوفِ مَٓا اَرْسَلْتُمْ لَنَا مِنَ الرَّسَٓائِلِ ف۪ي عَاشِرَاتِ دَقَٓائِقِ هٰذِهِ اللَّيْلَةِ الرَّغَٓائِبِ وَلَيْلَةِ الْمِعْرَاجِ وَلَيْلَةِ الْبَرَٓائَةِ وَلَيْلَةِ الْقَدْرِ وَاَعْطَاكُمُ اللّٰهُ بِعَدَدِهَا ثَوَابًا وَحَسَنَاتٍ اٰم۪ينَ

Azîz ve sıddîk kardeşlerim ve fedâkâr ve sâdık arkadaşlarım,

Evvelen: Sizin bu mübârek şuhûr-u selâse ve içindeki kıymetdar leyâlî-i mübârekeleri tebrîk ediyoruz. Cenâb-ı Hakk, her bir geceyi sizin hakkınızda bir Leyle-i Regāib ve Leyle-i Kadir kıymetinde size sevab versin. Âmîn. Sâniyen: Sizin bu def‘a nûrlu hediyelerinizin her bir harfine mukābil Cenâb-ı Erhamürrâhimîn defter-i a‘mâlinize bin hasene yazsın ve Âsım’ın ruhuna bin rahmet versin. Âmîn.

Sâlisen: Kur’ân-ı Mu‘cizü’l-Beyân’ın ve Risâle-i Nûr’un hazinelerinin kerâmetli ve yaldızlı bir anahtarı olan kalem-i Husrevî, elhak, Mu‘cizât-ı Ahmediye’nin (asm) gizli güzelliğini her göze gayet parlak ve güzel gösteriyor. Cenâb-ı Hakk bu kalemi, bu hizmette muvaffak ve dâim eylesin. Âmîn.

Mübârek hey’etinin büyük bir kahramanı Büyük Ali’nin sisteminde Küçük Ali’nin Mu‘cizât-ı Kur’âniye’si, Mu‘cizât-ı Ahmediye’nin (asm) tam mutâbık bir bâkî pırlanta tarzında mevki‘ aldı. Erhamürrâhimîn her harfine mukābil, yazana on sevab ihsân eylesin. Âmîn.

Mehmed Tâhirî, Küçük Lütfü’nün hayru’l-halefi ve Atabey’in kahramanı, bu havâlîye nûrlu ve güzel hediyeleri çok kıymetdardır. Rahmânü’r-Rahîm, hazîne-i rahmetinden ona ve pederine her harfine ve her kelimeye mukābil rahmet etsin. Âmîn.

Aydın’lı Hasan Âtıf’ın kuvvetli kalemi inşâallâh merhum Âsım’ın noksân bıraktığı vazîfe-i nûriyeyi tekmîl edecek. Ve o güzel kalemle Âsım’ın ve Lütfü’nün ruhlarını şâd edecek. Onun küçük hediyesi, ilerideki kıymetdar hizmetlerini ihsâs ederek büyük bir mevki‘ aldı. Allah ondan râzı olsun. Âmîn.

Sayfa 105

Risâle-i Nûr’un erkân-ı mühimmesinden ve resâil içinde suâlleriyle ehemmiyetli bir mevki‘ tutan ve onunla beraber ma‘nen yaşayan kardeşimiz Re’fet Bey’in mektubuyla ve Gül fabrikasının gül-ü Muhammedî (asm) bahçesini yetiştiren Husrev’in mektubuna ayrı bir mektubla cevâb yazmak isterdim. Fakat şimdilik vakit müsâade etmedi.

Umum kardeşlerime birer birer ve bilhassa …ve bilhassabilhassa çok selâm ve duâ ederim. Ve onların mübârek duâlarını bu şuhûr-u mübârekede ve leyâlî-i muazzamada ricâ ederiz.

اَلْبَاق۪ي هُوَ الْبَاق۪ي

Kardeşiniz ve duâdan çok istifâde eden

Saîdü’n-Nûrsî

Buradaki umum kardeşleriniz nâmına, Feyzî, Nazîf, Emîn, Hilmî, Salâhaddin, Tevfîk selâm ve arz-ı hürmet ve şuhûr-u selâseyi hakkınızda tebrîk ederler. Ruh ve kalbimiz pek çok arzu ediyordu ki, yaldızlı Kur’ân’ımız bu def‘aki irsâlât içinde bu Ramazan’da okumak için bunlar beraber olsa idi.

Saîdü’n-Nûrsî

[56]

بِاسْمِه۪ سُبْحَانَهُ

وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِه۪

اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ بِعَدَدِ عَاشِرَاتِ دَقَٓائِقِ عُمْرِكُمْ فِي الدُّنْيَا

Azîz, sıddîk kardeşlerim,

Sizin mektublarınızdan o kadar mesrûr oldum ki, ta‘rîf edemem. Hususan Husrev’in çok kıymetdar iki mektubunda, Hacı Hâfız’ın köyünde Risâle-i Nûr’un pek fevkalâde bir surette tevessüü, o iki mektubu nusha gibi ve bir huccet-i kātıa gibi saklayıp, bu havâlîdeki talebelere bir tâziyâne-i teşvîk olarak gösteriliyor.

Risâle-i Nûr, Kur’ân’ın bir mu‘cize-i ma‘nevîsi olduğu gibi; Husrev’in kalemi de, Risâle-i Nûr’un pek kuvvetli bir kerâmeti olduğunu buraca her gün tasdîk ediyoruz. Husrev’in mektubuna karşı uzun mektub yazmak istiyorduk, arzumuza muvaffak olamadık.

  • [55]

    بِاسْمِه۪ سُبْحَانَهُ

    وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِه۪

    اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ بِعَدَدِ حَاصِلِ ضَرْبِ حُرُوفِ مَٓا اَرْسَلْتُمْ لَنَا مِنَ الرَّسَٓائِلِ ف۪ي عَاشِرَاتِ دَقَٓائِقِ هٰذِهِ اللَّيْلَةِ الرَّغَٓائِبِ وَلَيْلَةِ الْمِعْرَاجِ وَلَيْلَةِ الْبَرَٓائَةِ وَلَيْلَةِ الْقَدْرِ وَاَعْطَاكُمُ اللّٰهُ بِعَدَدِهَا ثَوَابًا وَحَسَنَاتٍ اٰم۪ينَ

    Azîz ve sıddîk kardeşlerim ve fedâkâr ve sâdık arkadaşlarım,

    Evvelen: Sizin bu mübârek şuhûr-u selâse ve içindeki kıymetdar leyâlî-i mübârekeleri tebrîk ediyoruz. Cenâb-ı Hakk, her bir geceyi sizin hakkınızda bir Leyle-i Regāib ve Leyle-i Kadir kıymetinde size sevab versin. Âmîn. Sâniyen: Sizin bu def‘a nûrlu hediyelerinizin her bir harfine mukābil Cenâb-ı Erhamürrâhimîn defter-i a‘mâlinize bin hasene yazsın ve Âsım’ın ruhuna bin rahmet versin. Âmîn.

    Sâlisen: Kur’ân-ı Mu‘cizü’l-Beyân’ın ve Risâle-i Nûr’un hazinelerinin kerâmetli ve yaldızlı bir anahtarı olan kalem-i Husrevî, elhak, Mu‘cizât-ı Ahmediye’nin (asm) gizli güzelliğini her göze gayet parlak ve güzel gösteriyor. Cenâb-ı Hakk bu kalemi, bu hizmette muvaffak ve dâim eylesin. Âmîn.

    Mübârek hey’etinin büyük bir kahramanı Büyük Ali’nin sisteminde Küçük Ali’nin Mu‘cizât-ı Kur’âniye’si, Mu‘cizât-ı Ahmediye’nin (asm) tam mutâbık bir bâkî pırlanta tarzında mevki‘ aldı. Erhamürrâhimîn her harfine mukābil, yazana on sevab ihsân eylesin. Âmîn.

    Mehmed Tâhirî, Küçük Lütfü’nün hayru’l-halefi ve Atabey’in kahramanı, bu havâlîye nûrlu ve güzel hediyeleri çok kıymetdardır. Rahmânü’r-Rahîm, hazîne-i rahmetinden ona ve pederine her harfine ve her kelimeye mukābil rahmet etsin. Âmîn.

    Aydın’lı Hasan Âtıf’ın kuvvetli kalemi inşâallâh merhum Âsım’ın noksân bıraktığı vazîfe-i nûriyeyi tekmîl edecek. Ve o güzel kalemle Âsım’ın ve Lütfü’nün ruhlarını şâd edecek. Onun küçük hediyesi, ilerideki kıymetdar hizmetlerini ihsâs ederek büyük bir mevki‘ aldı. Allah ondan râzı olsun. Âmîn.

Item 1 of 2